Cihad Hükümleri

      İÇİNDEKİLER

CİHAD HÜKÜMLERİ

S.1062: Hz. Mehdi'nin (Allah, zuhurunu yakın eylesin) gaybeti döneminde cihad-ı ibtidaî'nin* hükmü nedir? Ve acaba bütün şartları taşıyan veliyy-i fakih, cihad-ı ibtidaî hususunda hüküm verebilir mi?

C: Bütün şartları taşıyan veliyy-i fakihin, maslahat icabederse cihad-ı ibtidaî hükmünü vermesinin câiz olduğunu söylemek uzak bir görüş değildir ve hatta güçlü olan görüş budur.

S.1063: İslam'ın tehlikeye maruz kaldığını teşhis ettikten sonra anne ve baba razı olmazsa İslam'ı savunmanın hükmü nedir?

C: İslam ve müslümanları savunmak farz olup anne-babanın iznine bağlı değildir; ancak, bununla birlikte mümkün olduğu kadar onların rızasını elde etmeye çalışmak iyidir.

S.1064: İslam beldelerinde yaşayan ehl-i kitaba* zımmî hükmü uygulanır mı?

C: Himayesinde yaşadıkları İslam hükümetinin kanun ve kurallarına teslim oldukları müddetçe kendilerine verilen amanla çelişen bir iş yapmazlarsa kendileriyle antlaşılan kimselerin hükmündedirler.

S.1065: Bir müslümanın, kafirlerin veya müslümanların beldelerinde yaşayan ehl-i kitaptan veya ehl-i kitaptan olmayan kafir bir erkek veya kadını istimlak etmesi câiz midir?

C: Câiz değildir; ancak, kafirlerin İslam beldelerine saldırdığı takdirde yakalanan savaş esirlerinin durumu veliyy-i fakihin görüşüne bağlıdır ve müslümanların böyle bir hakkı yoktur.

S.1066: Muhammedî ِz İslam'ı* korumak, canı muhterem olan bir kişinin kanının dökülmesine bağlı olursa bu işi yapmak bize câiz midir?

C: Canı muhterem olan bir kimsenin kanını haksız yere dökmek şer'an haram olup Muhammedî öz İslam'la çelişmektedir. Bu yüzden, Muhammedî ِz İslam'ı korumanın suçsuz bir kişiyi öldürmeye bağlı olduğu anlamsızdır. Ancak, maksadınız mükellef olan bir kişinin Allah Azze ve Celle'nin yolunda cihad etmede ve Muhammedî öz İslam'ı savunmada öldürülmeye maruz kaldığı durumlarsa bunun çeşitli yerleri vardır; mükellef kendi teşhisine göre İslam'ın tehlikede olduğu bilincine varırsa öldürülmeye maruz kalacağından korksa bile İslam'ı savunması farzdır.