Türkçe | English | Arabic |
44Ramazan Ayı Girdiğinde Okuduğu DuaHamd Allah’a ki, kendisine hamd etmenin yolunu bize gösterdi ve bizi hamd ehlinden kıldı ki, ihsanına şükredenlerden olup iyilik yapanların mükâfatını alalım. Hamd Allah’a ki, bize dinini armağan etti, şeriatiyle bize minnet koydu ve ihsan yollarını bize tanıttı ki, nimetiyle o yolları katederek rızvanına ulaşalım. Öyle bir hamd ki, bizden kabul buyursun ve onunla bizden hoşnut olsun.
Ve hamd Allah’a ki, oruç ayı, İslam ayı, temizlenme ayı,
arınma ayı ve kıyam ayı olan Ramazan ayını bu yollardan biri kıldı.
“İnsanlar için hidayet kaynağı olan, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın
açık delillerini içeren Kur’an’ı bu ayda indirdi.”
(Bakara/185) Ona tanıdığı ayrıcalıklar ve faziletlerle diğer aylara olan üstünlüğünü ortaya çıkardı. Büyüklüğünü bildir-mek için diğer aylarda helal ettiğini bu ayda yasakladı; ona belli bir vakit belirleyerek ondan öne geçirilmesine veya sonraya bırakılmasına müsaade etmedi. Sonra da, gecelerinden belli bir geceyi bin aydan üstün kıldı ve onu Kadir Gecesi olarak adlandırdı. “O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh her iş için inerler.” (Kadir/4) Esenliktir o gece; fecr doğuncaya kadar, sağlam kazası gereği kullarından dilediği için bereketi devam eder. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bu ayın değerini bilip saygısını gözetmeyi, bu ayda yasakladığın şeylerden kaçınmayı bize ilham et. Uzuvlarımızı günahlardan koruyup seni hoşnut eden şeylerde işleterek bizi bu ayda oruç tutmaya muvaffak et. Öyle olsun ki, kulaklarımızla boş şeyler dinlemeyelim; gözlerimizi eğlenceye dikmeyelim, ellerimizi sakıncalı bir şeye uzatmayalım; ayaklarımızı harama açtırmayalım; karnımıza helal ettiğinden başkası girmesin; dilimiz senin açıkladığından başkasını konuşmasın; bizi sevabına yaklaştıracak amelden başkası için zahmete düşmeyelim; azabından koruyacak amelden başkasını yerine getirmeyelim. Sonra da bütün bunları, riyakârların gösterişinden ve ün tutkunlarının ün hevesinden arındır ki, işlerimizi yalnızca senin için yapalım; senden başka bir amacımız olmasın. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bizi bu ayda, çizdiğin sınırlarıyla, koyduğun farzlarıyla, koştuğun şartlarıyla ve belirlediğin vakitleriyle (günlük) beş namazın vakitlerine vâkıf et. Bizi namazın yüce mertebelerine ulaşan, erkânını koruyan, onu vaktinde kılan, rükuunu, secdesini ve tüm üstün amellerini kulun ve Resulünün -salavatın ona ve âline olsun- getirdiği gibi en kâmil ve kapsamlı taharetle, en açık ve belirgin huşuyla yerine getiren kimselerden kıl. Bu ayda bizi, akrabalarımızla iyilik ve ihsan üzere ilişki kurmaya; komşularımıza ikram ve bağışta bulunmaya; mallarımızı vebal olmaktan kurtarmaya; zekâtını ayırarak temizlemeye; bize dargın-küskün olanların gönlünü almaya; haksızlık yapanlara karşı insaflı olmaya; asla dost edinemeyeceğimiz, barış içinde yaşayamayacağımız senin düşmanlarının dışında, bize düşmanlık edenlerle barışmaya; bizleri günahlardan temizleyecek, kötülüklerden koruyacak, meleklerin bile yapamayacağı temiz amellerle sana yaklaşmaya muvaffak et. Allah’ım, bu ayın hürmetine ve bu ayın evvelinden sonuna kadar sana ibadet eden mukarreb melekler, mürsel peygamberler ve salih kulların hürmetine senden istiyorum ki, Muhammed ve âline salat edesin. (Allah’ım,) Bu ayda bizi, kullarına vaad ettiğin saygınlığa ehil kıl; sana itaat etmekte âdeta yarışan kullarına vereceğin şeyleri bize de ver ve rahmetinle, bizi en yüksek makamı hakkedenlerin arasına kat. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bizi tevhidinde şirke düşmekten, övgünde kusur etmekten, dininde kuşkulanmaktan, yolunda körlüğe duçar olmaktan, senin için gerekenden gaflet etmekten ve düşmanın olan kovulmuş şeytana aldanmaktan koru. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve içinde bulunduğumuz bu ayın her gecesinde affınla (cehen-nemden) salıvereceğin, rahmetinle bağışlayacağın kulların varsa, bizi onlardan eyle ve bizi bu ayın en iyi ehli ve ashabından kıl. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve Ramazan hilalinin gözlerden kaybolup gökyüzünden silinmesiyle günahlarımızı da sil; günlerinin sıyrılmasıyla veballerimizi bizden sıyır. Ramazan bitince hatalardan arınmış, kötülüklerden temizlenmiş olalım. Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve bizi bu ayda, eğrilirsek düzelt; kayarsak doğrult; şeytan bize musallat olursa bizi ondan kurtar. Allah’ım, bu ayı sana ibadet etmemizle doldur; vakitlerini sana itaat etmemizle süsle; gündüzlerinde oruç tutmaya, gecelerinde namaz kılıp dua etmeye, bağışlanmak için ağlayıp sızlamaya muvaffak et bizi; gündüzleri gafletimize, geceleri kusur ettiğimize tanık olmasın. Allah’ım, hayatta olduğumuz sürece diğer aylar ve günlerde de bizi böyle olmaya muvaffak et. Bizi, “Firdevs’e varis olup orada sürekli kalacak olan” (Mü’minun/11), “Rablerine dönecekleri için verdiklerini kalpleri çarparak veren” ve “iyiliklere koşuşup iyilik için yarışan” (Mü’minun/60-61) salih kullarından kıl. Allah’ım, her zaman, her an ve her halükârda, salat ettiğin kimselere ettiğin tüm salatların sayısıca, tüm o salatların, senden başka kimsenin sayamayacağı kadar kat kat fazlasıyla Muhammed ve âline salat eyle. Hiç kuşkusuz, sen, dilediğini yaparsın.
|
44His Supplication for the Coming of the Month of Ramadan
|
44وَكانَ مِنْ دُعائِهِ عَلَيْهِ السَّلامُ إِذا دَخَلَ شَهْرُ رَمَضانَ
اَلْحَمدُ
لِلّهِ الَّذي هَدانا لِحَمْدِهِ، وَجَعَلَنا مِنْ أَهْلِهِ، لِنَكُونَ
لاِِحْسانِهِ مِنَ الشّاكِرينَ، وَلِيَجْزِيَنا عَلى ذلِكَ جَزَاءَ
الْمُحْسِنينَ.
وَالْحَمْدُ لِلّهِ الَّذي حَبانا
بِدينِهِ، وَاخْتَصَّنا بِمِلَّتِهِ، وَسَبَّلَنا في سُبُلِ إِحْسانِهِ،
لِنَسْلُكَها بِمَنِّهِ إِلى رِضْوانِهِ، حَمْداً يَتَقَبَّلُهُ مِنّا،
وَيَرْضى بِهِ عَنّا.
وَالْحَمْدُ لِلّهِ الَّذي جَعَلَ
مِنْ تِلْكَ السُّبُلِ شَهْرَهُ، شَهْرَ رَمَضانَ، شَهْرَ الصِّيامِ، وَشَهْرَ
الاِْسْلامِ، وَشَهْرَ الطَّهُورِ، وَشَهْرَ التَّمْحيصِ، وَشَهْرَ الْقِيامِ (الَّذي
أُنْزِلَ فيهِ الْقُرْآنُ هُدىً لِلنّاسِ وَبَيِّنات مِنَ الْهُدى
وَالْفُرْقانِ).
فَأَبانَ فَضيلَتَهُ عَلى سائِرِ
الشُّهُورِ، بِما جَعَلَ لَهُ مِنَ الْحُرُماتِ الْمَوْفُورَةِ، وَالْفَضائِلِ
الْمَشْهُورَةِ، فَحَرَّمَ فيهِ ما أَحَلَّ في غَيْرِهِ إِعْظاماً، وَحَجَرَ
فيهِ الْمَطاعِمَ وَالْمَشارِبَ إِكْراماً، وَجَعَلَ لَهُ وَقْتاً
بَيِّناً، لايُجيزُ جَلَّ وَ عَزَّ
أَنْ يُقَدَّمَ قَبْلَهُ، وَلا يَقْبَلُ أَنْ يُؤَخَّرَ عَنْهُ.
ثُمَّ فَضَّلَ لَيْلَةً وَاحِدَةً
مِنْ لَياليهِ عَلى لَيالي أَلْفِ شَهْر، وَسَمّاها لَيْلَةَ الْقَدْرِ (تَنَزَّلُ
الْمَلائِكَةُ وَالرُّوحُ فيها بِإِذْنِ رَبّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْر )
سَلامٌ دائِمُ الْبَرَكَةِ إِلى طُلُوعِ الْفَجْرِ عَلى مَنْ يَشاءُ مِنْ
عِبادِهِ بِما أَحْكَمَ مِنْ قَضائِهِ.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَأَلْهِمْنا مَعْرِفَةَ فَضْلِهِ، وَإِجْلالَ حُرْمَتِهِ،
وَالتَّحَفُّظَ مِمّا حَظَرْتَ فيهِ، وَأَعِنّا عَلى صِيامِهِ بِكَفِّ
الْجَوارِحِ عَنْ مَعاصيكَ، وَاسْتِعْمالِها فيهِ بِما يُرْضيكَ، حَتّى لا
نُصْغِىَ بِأَسْماعِنا إِلى لَغْو، وَلا نُسْرِعَ بِأَبْصارِنا إِلى لَهْو،
وَحَتّى لانَبْسُطَ أَيْدِيَنا إِلى مَحْظُور، وَلا نَخْطُوَ بِأَقْدامِنا إِلى
مَحْجُور، وَحَتّى لاتَعِىَ بُطُونُنا إِلاّ ما أَحْلَلْتَ، وَلا تَنْطِقَ
أَلْسِنَتُنا إِلاّ بِما مَثَّلْتَ، وَلا نَتَكَلَّفَ إِلاّ ما يُدْني مِنْ
ثَوابِكَ، وَلا نَتَعاطى إِلاّ الَّذي يَقي مِنْ عِقابِكَ، ثُمَّ خَلِّصْ ذلِكَ
كُلَّهُ مِنْ رِياءِ الْمُرائينَ، وَسُمْعَةِ الْمُسْمِعينَ، لانُشْرِكُ فيهِ
أَحَداً دُونَكَ، وَلا نَبْتَغي بِهِ مُراداً سِواكَ.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَقِفْنا فيهِ عَلى مَواقيتِ الصَّلَواتِ الْخَمْسِ بِحُدُودِهَا
الَّتي حَدَّدْتَ، وَفُرُوضِهَا الَّتي فَرَضْتَ، وَوَظائِفِهَا الَّتي
وَظَّفْتَ، وَأَوْقاتِهَا الَّتي وَقَّتَّ. وَأَنْزِلْنا
فيها مَنْزِلَةَ الْمُصِيبينَ
لِمَنازِلِهَا، الْحافِظينَ لاَرْكانِهَا، الْمُؤَدّينَ لَها في أَوْقاتِها
عَلى ما سَنَّهُ عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ صَلَواتُكَ عَلَيْهِ وَآلِهِ في
رُكُوعِها وَسُجُودِها، وَجَميعِ فَواضِلِها عَلى أَتَمِّ الطَّهُورِ
وَأَسْبَغِهِ، وَأَبْيَنِ الْخُشُوعِ وَأَبْلَغِهِ.
وَوَفِّقْنا فيهِ لاَنْ نَصِلَ
أَرْحامَنا بِالْبِرِّ وَالصِّلَةِ، وَأَنْ نَتَعاهَدَ جيرانَنا بِالاِْفْضالِ
وَالْعَطِيَّةِ، وَأَنْ نُخَلِّصَ أَمْوالَنا مِنَ التَّبِعاتِ، وَأَنْ
نُطَهِّرَها بِإِخْراجِ الزَّكَواتِ، وَأَنْ نُراجِعَ مَنْ هاجَرَنا، وَأَنْ
نُنْصِفَ مَنْ ظَلَمَنا، وَأَنْ نُسالِمَ مَنْ عادانا، حاشا مَنْ عُودِىَ فيكَ
وَلَكَ، فَإِنَّهُ الْعَدُوُّ الَّذي لانُواليهِ، وَالْحِزْبُ الَّذي
لانُصافيهِ، وَأَنْ نَتَقَرَّبَ إِلَيْكَ فيهِ مِنَ الاَْعْمالِ الزّاكِيَةِ
بِما تُطَهِّرُنا بِهِ مِنَ الذُّنُوبِ، وَتَعْصِمُنا فيهِ مِمّا نَسْتَأَنِفُ
مِنَ الْعُيُوبِ، حَتّى لا يُورِدَ عَلَيْكَ أَحَدٌ مِنْ مَلائِكَتِكَ إِلاّ
دُونَ ما نورِدُ مِنْ أَبْوابِ الطّاعَةِ لَكَ، وَأَنْواعِ الْقُرْبَةِ
إِلَيْكَ.
أَللّهُمَّ إِنّي أَسْأَلُكَ بِحَقِّ
هذَا الشَّهْرِ، وَبِحَقِّ مَنْ تَعَبَّدَ لَكَ فيهِ مِنِ ابْتِدائِهِ إِلى
وَقْتِ فَنائِهِ، مِنْ مَلَك قَرَّبْتَهُ، أَوْ نَبِىٍّ أَرْسَلْتَهُ، أَوْ
عَبْد صالِح اخْتَصَصْتَهُ، أَنْ تُصَلِّىَ عَلى مُحَمَّد وَآلِهِ، وَأَهِّلْنا
فيهِ لِما وَعَدْتَ أَوْلِياءَكَ مِنْ كَرامَتِكَ، وَأَوْجِبْ لَنا فيهِ ما
أَوْجَبْتَ لاَِهْلِ الْمُبالَغَةِ في طاعَتِكَ، وَاجْعَلْنا في نَظْمِ مَنِ
اسْتَحَقَّ الرَّفيعَ الاَْعْلى بِرَحْمَتِكَ.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَجَنِّبْنَا الاِْلْحادَ في تَوْحيدِكَ، وَالتَّقْصيرَ في
تَمْجيدِكَ، وَالشَّكَّ في دينِكَ، والْعَمى عَنْ سَبيلِكَ، وَالاِْغْفالَ
لِحُرْمَتِكَ، وَالاِْنْخِداعَ لِعَدُوِّكَ الشَّيْطانِ الرَّجيمِ.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَإِذا كانَ لَكَ في كُلِّ لَيْلَة مِنْ لَيالي شَهْرِنا هذا رِقابٌ
يُعْتِقُها عَفْوُكَ، أَوْ يَهَبُها صَفْحُكَ، فَاجْعَلْ رِقابَنا مِنْ تِلْكَ
الرِّقابِ، وَاجْعَلْنا لِشَهْرِنا مِنْ خَيْرِ أَهْل وَأَصْحاب.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَامْحَقْ ذُنُوبَنا مَعَ إِمْحاقِ هِلالِهِ، وَاسْلَخْ عَنّا
تَبِعاتِنا مَعَ انْسِلاخِ أَيّامِهِ، حَتّى يَنْقَضِىَ عَنّا وَقَدْ
صَفَّيْتَنا فيهِ مِنْ الْخَطيئاتِ، وَأَخْلَصْتَنا فيهِ مِنَ السَّيِّئاتِ.
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ، وَإِنْ مِلْنا فيهِ فَعَدِّلْنا، وَإِنْ زُغْنا فيهِ فَقَوِّمْنا،
وَإِنِ اشْتَمَلَ عَلَيْنا عَدُوُّكَ الشَّيْطانُ فَاسْتَنْقِذْنا مِنْهُ.
أَللّهُمَّ اشْحَنْهُ بِعِبادَتِنا
إِيّاكَ، وَزَيِّنْ أَوْقاتَهُ بِطاعَتِنا لَكَ، وَأَعِنّا في نَهارِهِ عَلى
صِيامِهِ، وَفي لَيْلِهِ عَلَى الصَّلاةِ وَالتَّضَرُّعِ إِلَيْكَ،
وَالْخُشُوعِ لَكَ، وَالذِّلَّةِ بَيْنَ يَدَيْكَ، حَتّى لا يَشْهَدَ نَهارُهُ
عَلَيْنا بِغَفْلَة، وَلا لَيْلُهُ بِتَفْريط.
أَللّهُمَّ وَاجْعَلْنا في سائِرِ
الشُّهُورِ وَالاَْيّامِ كَذلِكَ ماعَمَّرْتَنا، وَاجْعَلْنا مِنْ عِبادِكَ
الصّالِحينَ (الَّذينَ يَرِثُونَ
الْفِرْدَوْسَ هُمْ فيهَا خَالِدُونَ)، (وَالَّذينَ
يُؤْتُونَ ما آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلى رَبِّهِمْ
راجِعُونَ) وَمِنَ الَّذينَ (يُسارِعُونَ
فِى الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَها سابِقُونَ).
أَللّهُمَّ صَلِّ عَلى مُحَمَّد
وَآلِهِ في كُلِّ وَقْت وَكُلِّ أَوان، وَعَلى كُلِّ حال، عَدَدَ ما صَلَّيْتَ
عَلى مَنْ صَلَّيْتَ عَلَيْهِ، وَأَضْعافَ ذلِكَ كُلِّهِ بِالاَْضْعافِ الَّتي
لا يُحْصيها غَيْرُكَ، إِنَّكَ فَعّالٌ لِما تُريدُ.
|
http://ehlibeytkutuphanesi.tripod.com |